Ana içeriğe atla

Wilf Scolding nam-ı diğer Rhaegar Targaryen ile Röportaj!

Game of Thrones dizisinin son sezonunda Bran'ın görüleri sayesinde karşılaştığımız ve büyük bir hayran kitlesi olduğu kadar da nefret edilen Rhaegar Targaryen karakterini oynayan efsanevi oyuncu Wilf Scolding'le röportaj yapma şansı buldum. Kitap serisinde bir kaç POV sayesinde hayal meyal gördüğümüz, dizide ise 7 sezonun en sonunda nihayet karşılaştığımız romantik ve dertli Rhaegar Targaryen karakterini oynayan Wilf, 8. sezon hakkında herhangi bir bilgi vermemekle beraber, Robert'ın İsyanı'nı konu edinecek bir yan dizinin şimdilik çekilmeyeceğini söylüyor. Eğer hepiniz hazırsanız şimdi röportaja geçelim.

1- Merhaba Wilf! İlk olarak, röportajımı kabul ettiğiniz için ve sorularımı cevapladığınız için size teşekkür etmek istiyorum. Şimdi, nasılsınız? Bu günlerde ne yapıyorsunuz? Kendinizi tanıtabilir misiniz? Oyunculuğa nasıl başladınız? Kendinizi, sinema ve televizyon dünyasında nasıl geliştirdiniz?

1- Ben 14 yaşındayken, rol yapmanın hoşuma gittiğini fark ettim. Bizim okul tiyatrosunda, Nottingham Şerifi’nin yardımcısını oynadım. O zamandan beri tiyatro derslerine katılırım, Royal Galli Müzik ve Dram Kolejinde (benim Viki sayfamın yazdığının aksine, ben Galli değilim) ve Televizyon filmlerinde, tiyatroda ve radyoda çalışmaya başlayacak kadar şanslıydım.

2- Oynadığınız Rhaegar Targaryen karakterini hakkında ne düşünüyorsunuz? İsyanda kim haklıydı? Romantik sevgili Rhaegar mı yoksa öfkeli savaşçı Robert mı? Sizce, Rhaegar doğru kararlar verdi mi? Eğer Rhaegar’ın yerinde olsaydınız, siz ne yapardınız?

2- Savaşçı olmadığını, sevgili olduğunu biliyorum. Şarkı söylemeyi çok seviyor ve kehaneti çok takıyor. Eğer ben onun yerinde olsaydım eşimle kalırdım. Kendisi için doğru kararların verdiğini düşünüyorum ama sadece kendisi için...

3- HBO’nun, gelecek senelerde yeni spin-offlar ile Game of Thrones serüvenine devam edeceğini iddia eden söylentiler var. Aynı zamanda, arkadaşınız Robert ve onun isyanı hakkında bir spin-off olacağı söyleniyor, bu spin-offta Rhaegar’ı tekrar oynamak ister misiniz?

3- Rhaegar oynamak isterim ama o kararı yönetmenleri bağlıdır, bana değil.

4- ASOIAF kitaplarının çoğunu okuduğunuzu duydum, kitapları okuduktan sonra, siz diziyi mi yoksa kitapları mı tercih edersiniz? Bildiğiniz gibi, bir süre sonra, GOT dizisi kitaplardan ayrılmaya başladı. Kitapta hala yaşayan birçok karakter yönetmenler tarafından dizide öldürülmüştü. Bu nedenle, birçok ASOIAF fanı sinirlenip ve bunun Martin tarzı olmadığını belirttiler. Bunun hakkında siz ne düşünüyorsunuz?  Yönetmenler, değişiklikler yapmak için haklılar mı yoksa Martin’in tarzında kalınmasının daha iyi olacağını mı düşünüyorsunuz?

4- Bence yönetmenler bu işi çok iyi yaptılar, diziyi devam ettirdikleri için üzerlerinde çok fazla baskı var. Bu yüzden dahi yazar George R.R. Martin’in kitapları daha hızlı yazmasını sağlayamadılar. Bana göre dizi aşırı derecede fantastik ve aynı zamanda kitaplarda mükemmel, ikisinden birini seçmem mümkün değil.

5- Son sezonda Game of Thrones’un mükemmel oyuncuları Isaac Hempstead Wright ve Aisling Franciosi ile o efsane sahne üzerine çalıştınız, onlarla beraber çalışmayı sevdiniz mi? Sizin ilk, tek ve harika sahnenizi çekmek kaç gün sürdü?

5- Isaac ve Aisling çok iyiler ve onlarla beraber çalışırken harika zaman geçirdim. Ben sahnede çok fazla durmadım çünkü tüm sahneyi iki gün gibi kısa bir zamanda bitirdik ama her dakikası çok güzeldi.

6- Martin’in kendine özgün yazma türü ve ölümcül denilebilecek kitapları yüzünden çok fanları var. Hatta onun aklında hepimizin hayran kaldığı, okuduğu ve izlediği o fantastik evren yatıyor denilebilir. Peki, siz George R.R. Martin ile tanıştınız mı? Eğer siz tanışmışsanız, onun hakkında bir kaç şeyler söyleyebilir misiniz? Onun kitapları hakkında ne düşünüyorsunuz?

6- George R.R. Martin ile hiç görüşmedim ama zamanımızın en iyi yazarlarından biri olduğunu düşünüyorum. Onun kitapları tarihimizde en iyi klasik fantastik serilerinden bir olarak bilinecek.




Küçük Sürpriz Sorular
  • Hiçbir şey bilmeyen oğlunla gurur duyuyor musun?
  • Gurur duyuyorum tabi ki, ama bence kendisi kız kardeşimle daha az vakit geçirmeli.

  • Game of Thrones’ta favori karakterin kim?
  • Tyrion ya da Cersei, ikisi arasında kaldım. Karar veremiyorum.

  • Hem Buz ve Ateşin Şarkısı serisinde, hem de en çok izlenen TV serisinde bu kadar önemli bir karakteri oynamak nasıl bir his? Bu kadar özel bir rolü oynarken stres dolu anlar yaşadın mı?
  • Çok gergindim ama bir o kadar da heyecanlıydım. Benim için büyük bir onur ve ayrıcalık oldu. Karakteri anlamak ve göstermek için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım ve yaptım.

  • Sence Rhaegar, Neşe Kulesi’nde Ned Stark’ın karşısında olsaydı olaylar nasıl gelişirdi?
  • Wow! Güzel soru! “Rhaegar dövüşmeyi hiç sevmedi.” güzel bir ipucu. Büyük ihtimalle romantik Rhaegar ve onurlu Ned dövüşmek yerine konuşmayı tercih ederlerdi.

  • Eğer bir karakteri geri getirme şansın olsaydı, kimi geri getirirdin?
  • Kesinlikle Tywin!

  • Sence Night King’in gerçek amacı ne?
  • Tüm haneleri zorluklar karşısında birleştirmek –Umarım!-

  • Hangi ejderha senin favorin?
  • Rhaegal!

  • Neden her şey güzelken ortalığın içine ettin dostum?
  • Aşık olunca, sadece aşıksındır be kardeş!

  • Robert Baratheon’un çekicinden aldığın o darbeyi 3 kelimeyle nasıl anlatabilirsin?
  • Biraz acı verici


  • En sonunda kimin Demir Taht’a oturmasını isterdin?
  • Bronn

  • 8. sezonu tek bir kelimeyle tarif et!
  • Öngörülür

  • Eğer bir prens olmasaydın ne olurdun?
  • Bir prenses

  • Senaryoyu okumayı bitirdiğinde nasıl tepki verdin?
  • Rhaegar’ı oynamak için İNANILMAZ heyecanlıydım.

  • Neden onlara Rhaegar’ın saçının uzun olması gerektiğini söylemedin?
  • O sıralar çok sıcaktı dostum. Kırpmalarını istedim.

  • 5 Kralın Savaşı’nda favori kralın kimdi?
  • Robb Stark! Lütfen bunu aile içinde tutalım.

  • Jon ve Dany’i uygun bir çift olarak görüyor musun?
  • Görürdüm ama eğer onların akrabası olmasaydım.

  • Senin favori Baratheon’un ve Stark’ın kim?
  • Karısını kaçırana kadar Robert eğlenceliydi. Tabi ki Lyanna benim favori Stark’ım

  • Tek gerçek kral Stannis Baratheon’u destekliyor musun?
  • Wilf olarak, tabi ki! Ama Rhaegar olarak, hayır!

  • Niye tüm Targaryenler aynı peruğu giyiyor?
  • Şu an parasal yönde biraz sıkıntılıyız.

  • Sence Rhaegar’ı özel yapan şey neydi?
  • Kalbi <3

  • Robert’ten korkuyor musun?
  • Kendisi biraz büyük bir adam

  • Favori Game of Thrones teorin ne?
  • Rhaegar’ın herkese sinirlenip, herkesin ölmesi gerektiğine karar verip Night King’e dönüştüğü teori her zaman favori teorim olmuştur.

  • Eğer Game of Thrones evreninde başka bir karakteri oynamak isteseydin kimi oynamak isterdin?
  • Tyrion’u oynamayı gerçekten çok isterdim. Bana göre bu oyunculuğun inanılmaz bir bölümü olurdu ve Peter bu rolü gayet güzel oynuyor.

  • Favori kötü karakterin kim?
  • Sansa, kendisi ailesi dışında herkese karşı merhametsiz.

  • Rhaegar gerçekten Lyanna’ya aşık mıydı? Yoksa kehanet yüzünden mi onunla birlikte olmuştu?
  • Güzel soru… Bence her ikisi?

  • Hangi garip yaratığı oynamak isterdin?
  • Bir devi oynamak isterdim.

  • Sence Robert’in İsyanı bir yalan üzerine mi kurulu?
  • Evet…

  • Rhaegar ile Elia’nın boşanması hakkında ne düşünüyorsun? Oberyn Elia’nın Rhaegar’ı sevdiğini söylemişti.
  • Elia ve çocukları için gerçekten üzülüyorum. Keşke Rhaegar Lyanna’ya aşık olmasaydı. Maalesef oldu ve kalbini takip etti. Böylece büyük acılara ve savaşlara sebep oldu. Fakat ona kalbini takip ettiği için hayranım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Şiir İncelemesi: Attila İlhan'ın "İstanbul Ağrısı"

kanatları parça parça bu ağustos geceleri yıldızlar kayarken şangur şungur ayaklarımın dibine dökülen sen eğer yine İstanbulsan yine kan köpüklü cehennem sarmaşıkları büyüteceğim pançak pançak şiirler tüküreceğim demek yine ben limandaki direkler ormanında bütün bandıralar ayaklanıyor kapı önlerinde boyunlarını bükmüş tek tek kafiyeler Yahudi sokaklarını aydınlatan Telaviv şarkıları mavi asfaltlara çökmüş diz bağlıyor eğer sen yine İstanbulsan kirli dudaklarını bulut bulut dudaklarıma uzatan Sirkeci Garında tren çığlıklarıyla bıçaklanıp intihar dumanları içindeki Haydarpaşadan Anadolu üstlerine bakıp bakıp ağlıyan sen eğer yine İstanbulsan aldanmıyorsam yakaları karanfilli ibneler eğer beni aldatmıyorsa kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar yine senin emrindeyim utanmasam gözlerimi damla damla kadehime damlatarak kendimi yani şu bildiğin Attila İlhanı zehirleyebilirim sonbahar karanlıkları tuttu tutacak Tarlabaşı pansiyonlarında bekarlar buğulanıyor imtihan çığlıkları yükseliyor ü

Ekmek ve Çiçek; İnsanlık Nasıl Kurtarılır?

            İran sinemasının diğer ülkelerin kültür barındıran her sineması gibi kendine has güzellikleri ve özellikleri vardır. İran sinemasında öne çıkan ve izleyicilerin beğenisini kazanan bu yapılar öncelikle imkan kısıtlığından kaynaklanmaktadır. Zira çeşitli nedenlerden dolayı Holywood’taki yönetmenler gibi milyon dolarlık bütçeleri olmayan İranlı yönetmenler işin prodüksiyon ve fiziki kalite kısmında eksiklikler yaşamaktadırlar. Doğunun Bergman’ı Kubrick’i ve Tarkovsky’si sayılacak pek çok yetenekli ve usta İranlı yönetmen aynen biz öğrenciler gibi herhangi bir ekip, set, ışıklandırma ve prodüksiyon olmadan filmlerini çekmekte, bazen direkt sadece kendileri kamera başında çekimi yapmaktadır. Oyuncuları ise diğer ülkelerdeki yönetmenler gibi başrollere milyonlar yatırıp seçememektedir. Bunun yerine çevreden ve tanıdıklardan amatör oyuncular seçip bu kişilerin oyunculuğun çıkartmakla yükümlüdürler. “Ekmek ve Çiçek” filminin konusu da bir film çekiminin hikayesi olduğu için İran

Nisêbîna Rengîn: Bir Şehrin Kaderi ve Kederi

Nusaybin Çocukları Bir şehrin kederini ve kaderini anlatmak için yazılmıştır...        Subaruluların M.Ö. 4000 yıllarında bereketli topraklar ve zengin su yataklarını keşfetmesiyle birlikte, tarihte yukarı Mezopotamya’nın en büyük şehri olarak adlandırılan Nusaybin’de yerleşik hayat başlamıştır. İslam dininin etkisine girene kadar sırasıyla Sümer, Akad, Babil, Mitani, Asur; ilk Emevi işgalinden sonra Abbasi, Mervani, Eyyubi, Selçuklu ve Osmanlı gibi pek çok krallık ve imparatorluk arasında el değiştiren Nusaybin, şimdi Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yer almaktadır. Nusaybin, coğrafi konumu ile sosyal ve siyasi yapısı nedeniyle tarih boyunca ve günümüzde çeşitli siyasi olayların sık sık yaşandığı bir şehir olmuştur. 1980 ve 90’lı yıllarda çalkantılı siyasi konjonktürde yükselen şiddet olayları, Nusaybin halkı tarafından derinden hissedilmiştir. O dönemleri bizzat görmüş geçirmiş diğer şehirlerin yaşlıları gibi Nusaybin yaşlıları da, bu acı tecrübeleri gençlerine aktarmışla