Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nisêbîna Rengîn: Bir Şehrin Kaderi ve Kederi

Nusaybin Çocukları Bir şehrin kederini ve kaderini anlatmak için yazılmıştır...        Subaruluların M.Ö. 4000 yıllarında bereketli topraklar ve zengin su yataklarını keşfetmesiyle birlikte, tarihte yukarı Mezopotamya’nın en büyük şehri olarak adlandırılan Nusaybin’de yerleşik hayat başlamıştır. İslam dininin etkisine girene kadar sırasıyla Sümer, Akad, Babil, Mitani, Asur; ilk Emevi işgalinden sonra Abbasi, Mervani, Eyyubi, Selçuklu ve Osmanlı gibi pek çok krallık ve imparatorluk arasında el değiştiren Nusaybin, şimdi Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yer almaktadır. Nusaybin, coğrafi konumu ile sosyal ve siyasi yapısı nedeniyle tarih boyunca ve günümüzde çeşitli siyasi olayların sık sık yaşandığı bir şehir olmuştur. 1980 ve 90’lı yıllarda çalkantılı siyasi konjonktürde yükselen şiddet olayları, Nusaybin halkı tarafından derinden hissedilmiştir. O dönemleri bizzat görmüş geçirmiş diğer şehirlerin yaşlıları gibi Nusaybin yaşlıları da, bu acı tecrübeleri gençlerine aktarmışla

Demirel’in Kır Atı ve Ecevit’in Güvercini // Bir Dönemin Analizi: Aynı Denize Bakmak

Bu yazı birbirleriyle hiç konuşmayan ama aynı denize bakan insanların hikayesini anlatmakta ve onlara adanmaktadır. Türkiye siyasi tarihi, başlangıcından beri çok çekişmeli ve her anlamda da şiddetli oldu. En başta genç ülkenin cumhurbaşkanı olan Atatürk, demokrasinin sürekliliği ve siyasetin dinamikliğini canlı kılmak amacıyla çok partili hayata geçiş denemelerinde bulundu. Atatürk’ün bizzat yakın arkadaşlarından rica ederek kurdurttuğu Terakkiperver Cumhuriyet ve Serbest Cumhuriyet Fırkaları belli kesimlerin cumhuriyete karşı toplanma ve saldırma yeri haline gelince, Şeyh Sait ve Menemen Olayları ile ilişiği ortaya çıkınca fırkalar hemen kapandı. Demokraside olan bu sekme Atatürk’ün çok partili rejime neden bu kadar çok önem verdiğini sonradan gösterdi. Tek başına iktidar olan ve belli bir muhalefet kanalı tarafından denetlenmeyen CHP, yıllar boyunca ülkeyi adil olmayan seçimlerle yöneterek geri kaldı, yozlaşmış ve niteliğini kaybetmeye başlamıştır. O dönemim CHP’sinin uyg